240/35’lik top ÇANAKKALE

Çanakkale Müstahkem Mevki Komutanlığı’na bağlı Boğaz’ın her iki kıyısındaki mevzilerde bulunan toplar çağa ayak uyduramayacak durumda olmalarına rağmen, Türkler eldeki imkanlar dahilinde bu toplarla Çanakkale’de büyük bir destan yazdılar. Boğaz’da kullanılan topların nasıl kullanıldığına dair bilgi sahibi olmak, bu zaferin hangi şartlar altında kazanıldığını bizlere bir nebze olsun gösterecektir.
Müstahkem Mevki’nin elinde kayda değer 5 adet 355/35’lik ve 17 adet 240/35’lik Alman Krupp marka kıyı topları bulunuyordu. Özellikle savaş gemilerine etki edebilen bu toplardan 240/35’lik topun özelliklerine değinerek, Türk askerinin hangi zahmetler içerisinde vatanı müdafaa ettiğini anlatmakta fayda görüyorum. (B.A.)

1915 yılında dünyanın en güçlü filosunu oluşturan İtilaf Devletleri, tüm gücüyle Çanakkale Boğazı’na saldırır. Fakat Türk askerinin metaneti ve bataryalarda bulunan topları ustaca kullanmaları neticesinde büyük bir hezimetle geriye çekilirler.

Çanakkale Müstahkem Mevki Komutanlığı’na bağlı Boğaz’ın her iki kıyısındaki mevzilerde bulunan toplar çağa ayak uyduramayacak durumda olmalarına rağmen, Türkler eldeki imkanlar dahilinde bu toplarla Çanakkale’de büyük bir destan yazdılar. Boğaz’da kullanılan topların nasıl kullanıldığına dair bilgi sahibi olmak, bu zaferin hangi şartlar altında kazanıldığını bizlere bir nebze olsun gösterecektir.

Müstahkem Mevki’nin elinde kayda değer 5 adet 355/35’lik ve 17 adet 240/35’lik Alman Krupp marka kıyı topları bulunuyordu. Özellikle savaş gemilerine etki edebilen bu toplardan 240/35’lik topun özelliklerine değinerek, Türk askerinin hangi zahmetler içerisinde vatanı müdafaa ettiğini anlatmakta fayda görüyorum.

240/35’lik Topun Künyesi (24 cm L/35)

Topun İsmi : 240/35
Topu Alan : II. Abdülhamit
Topun Sipariş Tarihi : 1885/1886
Topun Teslim Tarihi : 1889
Topun Alındığı Ülke : Almanya
Topun Markası : Krupp Marka Çakma Top
Topun Namlu Uzunluğu : 8,400 m
Topun Namlu Çapı : 24 cm
Topun Yivi/Seti : 56 Adet
Topun Kaması : Menşuri (Prizma)

Osmanlı hükümeti, Alman Krupp firmasına 1885 ve 1886 yıllarında toplam 32 adet 240/35’lik top siparişi vermiştir.[1] Bu toplardan 17 adedi Çanakkale Boğazı’na yerleştirilmiştir. 240/35’lik toplardan iki adedi Orhaniye Tabyasına, yedi adedi Anadolu Hamidiye Tabyası’na, iki adedi Ertuğrul Tabyası’na, dört adedi Rumeli Mecidiye Tabyası’na ve iki adedi de Namazgah Tabyası’na mevzilendirilir. Aynı zamanda bu toplara ilaveten 2 adet 240/35’lik top İstanbul’dan getirilerek Kasım 1915’te Topçamlar Tabyası’na tabiye edildi. Bununla birlikte Çanakkale Cephesi’nde 19 adet 240/35’lik top kullanıldığı görülmektedir.

Çanakkale Boğazı’nda bulunan tabyalarda en çok ihtiyaç duyduğumuz toplardan biri 240/35’lik toplardı. Bu topların sadece dört adedi Boğaz’ın girişine, diğerleri ise merkez tabyalara yerleştirildi. Boğaz girişindeki topların sayısı yetersiz olduğundan dolayı buradaki toplar, 25 Şubat 1915 tarihinde yapılan bir günlük bombardıman sonrası saf dışı kaldı.

Merkez ve giriş istihkamlar arasında bulunan set ve obüs bölgelerinde bu toplardan mevcut değildi. Şayet uygun yerlere yerleştirilebilseydi giriş istihkamlar düşse de savaş gemileri Boğaz’dan içeri rahatlıkla giremezlerdi. Fakat her zaman olduğu gibi 240/35’lik toplardan da yeterince elde bulunmamaktaydı.

Muharebelerin en önemli savaş araçlarından biri olan toplar birçok parçadan meydana gelmektedir. 240/35’lik topa baktığımızda namlu, kama, beşik, kızak, kundak, kundak kolları, top sehpası, vinç, nişan ve ateşleme düzeneği gibi parçalardan oluştuğu görülmektedir. Bu parçaların bilinmesi 240/35’lik topun kullanılması hakkında bizlere daha iyi bilgi sağlayacaktır.

Namlu

Ertuğrul Tabyası’nda bulunan 240/35’lik topun namlusu

Ateşli silahlarda, barut, ateşleme kapsülü ve merminin bir arada bulunduğu borudur. Bu sağlam metalden yapılan boruların iç kısmı yivli ve yivsiz olabilmektedir. Namlu, tam anlamıyla merminin çıktığı yer ile merminin sürüldüğü yer arasındaki kısımdır.

240/35’lik topun namlusu dört boğumdan oluşan, 8,4 m uzunluğa sahip büyük çaplı bir namludur. Büyük çaplı olması, topun mermisinin menzilini artıran önemli bir etkendir.

Çap

240/35’lik bir topun çap örneği. İki “X” arası topun çapını gösterir.

Topların namlu içindeki karşılıklı iki set arasındaki mesafeye çap denir. Set ve yivleri olmayan toplarda ise namlu içinin karşılıklı kenar arasındaki mesafesidir. Bu da namlunun tam merkez ortasından geçmektedir.

Namlu ile ilgili olan “namlu uzunluğu”, namlunun boyunu anlatmaktadır. “Çap uzunluğu” ise topun çapının namlu uzunluğunda kaç defa mevcut olduğunu anlatır. Örneğin, 35 çap uzunluğu denildiğinde çapın namlu boyunda “35” kere devrettiği anlaşılır.

Örnek olarak 240/35’lik topu ele alırsak; Buradaki 240, “mm” cinsinden olmak üzere namlunun çapını vermektedir. 35’e ise “tul” veya “tol” denilir. Tol ile namlunun “mm” cinsinden değeri çarpılırsa bize namlunun uzunluğunu verir (240X35=8.400 mm). Çanakkale Muharebesi’nde kullanılan 240/35’lik Alman Krupp marka topun namlu uzunluğu 8,4 m’dir.

Çanakkale Muharebeleri’nde kullanılan topların genel olarak çaplarına baktığımızda küçük çaplı toplardan oluştuğu görülmektedir. 355/35’lik ve 240/35’lik topların çapları büyük olsa da sayıları yetersiz kalmaktadır.

Elde bulunan 280/22, 260/22, 240/22 ve 210/22’lik topların çapları ise büyük olmalarına ve yeterince mevcut olmasına rağmen bunların namlularının kısa olması etkin kullanılmasına engel olmaktadır.

3. Set ve Yiv

240/35’lik bir topun namlu içindeki set ve yivleri

Set, merminin daha uzağa fırlatılabilmesi ve mermiye dönüş vermesi için namlu içerisine yapılan çıkıntılardır. Yiv ise iki set arasında kalan boşluklara yani girintilere denir.

Çanakkale Muharebeleri’nde kullanılan toplarda yiv/set bulunuyordu. Fakat eski tip toplardaki yivler zamanla aşınmaya başlamıştır. Bu durum topların etkinliğini azaltan önemli bir faktör olmuştur.

Namlu içindeki yiv sayısı ne kadar fazla ise topun menzili o kadar artmaktadır. Muharebe sırasındaki topların özellikle büyük çaplı olanlarında yiv/set sayısının fazla olması bu topların uzun menzilli olmasını sağlayan bir özellik olmuştur. 240/35’lik topta ise 56 adet yiv/set bulunmaktadır.

4. Kama

240/35’lik topun Menşuri (Prizma) kamasına bir örnek

Kama, arkadan dolma toplarda merminin ve sevk barutunun namluya koyulmasıyla birlikte ateşleme sırasında barut gazının geri kaçmasını ve merminin atış hızını kaybetmesini önleyen tıkaçtır. Geriden dolma topların vazgeçilmez bir unsurudur.

Özellikle bir topu belirli bir süreliğine susturmanın ve imha etmenin kolay tarafı bu kamaları sökmektir. Çünkü kaması olmayan top atış da yapamaz. Bu yöntem topu susturmanın en basit bir yöntemidir. 1919 yılında mütareke döneminde İngilizler topların kamalarını sökerek savaş dışı bırakırlar. Aynı zamanda topun namlusunu kesme, dinamit veya el bombası ile tahrip etme işlemi de topu savaş dışı bırakan etkenlerden olmuştur.

Bazı kamalar topa mekanik olarak vidalanarak bazıları da namlu gerisine yandan girerek görev yapar. 240/35’lik top da yandan girerek namlu gerisini kapamaya yarayan menşuri (prizma) kamaya sahiptir.

5. Muylu ve Muylu Yatağı

240/35’lik topun muylu tertibatı örneği

Muylu, namlunun aşağı-yukarı hareket edebilmesi için iki tarafında bulunan ve muylu yatağına oturtulan çıkıntılardır. Topun muyluları top yükseltme kolunun hareketiyle muylu yatağında dönerek topun namlusunu aşağı ve yukarı doğru hareket ettirir.

Muylu Yatağı, top namlusunu aşağı yukarı oynatabilmek için iki yanına yapılmış olan çıkıntılı milin (muylu) sürekli olarak durduğu ve hareketini gerçekleştirdiği yataktır. Top namlusunun bu hizasında muylu bağı bulunmaktadır.

Çanakkale Muharebeleri’ndeki topların çoğunluğunda muylu ve yatağının olduğu da görülmektedir. 240/35’lik toplar da muylu ve muylu yatağına sahiptir. Bu durum topun aşağı-yukarı hareket etmesini kolaylaştırarak atışların hızlanmasını artıran bir etken olmuştur.

6. Beşik, Kızak, Kundak ve Mahmuz

240/35’lik topun beşik, kızak, kundak ve mahmuzu

Top namlusuna yataklık yapan kısma beşik denir. Atışlardan sonra topun sallanmasını sağlar. Böylelikle atış sonunda topun herhangi bir yerinde ve tabiyesinde kırılmaları önler.

Toplarda namlunun ileri geri kaymasını sağlayan kısma kızak denir. Beşiğin bir bölümüdür. Namlu, yağlı kızak yatakları üzerinde ileri geri kayar. Top atışı yapıldıktan sonra namlu geriye doğru kızağın üzerinde kayar ve tekrardan eski halini alır.

Kundak ise topun parçalarından beşiği taşır. Kundak kolları muylu yatağı vasıtasıyla top namlusunu muylu aracılığıyla taşır. Bebeklere yapılan kundak misali kundak, topu yanlardan çevreleyen ve koruyan kısımdır. Kundak yatağı olan mahmuzların tekerlekli olması sayesinde topun yönü rahatlıkla sağa sola çevrilebilir. Mahmuz da namlu, beşik, kundak ve kızağı üzerinde barındıran taşıyıcı kısımdır.

Topların başında, top ile ilgili bilgilerin, yapılan bakımların ve atışların kaydedildiği defterler bulunmaktadır. Bu defterlere de kundak defteri denilmektedir. Kundak defteri bir tür çeteledir. Top üzerinde yapılan işlemler belirli bir düzen ve sistem içerisinde kundak defterine işlenir.

Çanakkale Muharebeleri’ndeki büyük çaplı topların kundak ve mahmuzları da büyüktür. Hatta bu toplara çıkmak için en az beş basamaklı merdiven bulunmaktadır. Küçük çaplı toplarda ise kundak ve mahmuz bulunmamaktadır. Bu toplar ise sadece top sehpası üzerine yerleştirilerek kullanılmaktadır. 240/35’lik toplar da beşik, kızak ve kundak tertibatlarına sahiptir.

7. Top Sehpası ve Matafora (Vinç)

240/35’lik topun matafora (vinç) ile mermi kaldırılması örneği

Top sehpaları topun üzerinde durduğu ve yere sabitlendiği kısımdır. Küçük çaplı toplar genelde sadece sehpa üzerine monte edilmektedir. Bunlarda herhangi bir teker aksamı yoktur. Fakat büyük çaplı ve uzun namlulu toplarda mahmuz sehpaya sabitlenir ve mahmuzun ön ve arka kısmına olmak üzere tekerlekler yerleştirilir.

Mahmuza bağlı olmak üzere büyük toplarda sehpanın hemen yanında mahmuzun ön kısmında iki adet ve mahmuzun arka kısmında iki adet olmak üzere dört adet tekerlek bulunmaktadır. Bu tekerlekler topun sağa ve sola rahatlıkla dönerek hedefe nişan alabilmesini ve topun hareket kabiliyetini kolaylaştırır. Hareket kabiliyetini kolaylaştıran bu tekerleklerin en büyük özelliği çelik olması ve ray üzerine yerleştirilmesidir. Tekerlekler ray üzerinde oldukları için topun hareket ettirilmesi rahat bir hal almaktadır. Ray üzerindeki toplar arka kısımda bulunan çevirme kolunun çevrilmesiyle dişlilerin ray üzerinde tekerlekleri hareket ettirmesiyle yön değiştirirler.

Matafora dediğimiz bölüm ise topun mermi vincidir. Ağır çaplı toplarda mermiler mermi raylarıyla topun yanına getirilir. Mataforayı (vinç) hareket ettiren kol asker tarafından çevrilerek bu mermi yaklaşık iki metre kadar yükseklikte bulunan topun arka kısmına kadar çıkarılır. Daha sonra mermi topun gerisinden namluya sürülür ve ateşe hazır hale getirilir.

Bu denli büyük toplarda matafora çok önemli bir parçadır. Çünkü mermilerin ağırlıkları 200-700 kilograma kadar çıkmakta ve ancak dört beş askerin bir araya gelmesiyle hareket sağlanmaktadır. Bu yüzden matafora sayesinde merminin namluya çıkarılıp sürülmesi işi kolaylaştırmış olmaktadır.

8. Nişan ve Ateşleme Düzeneği

240/35’lik bir topun nişan tertibatı

Nişangah;Farsça nişanden sözcüğünden (duran, dikilen, kalan) ve gah-gehden (zaman-yer) türeyen terim, silahı hedefe doğrultmaya yarayan alet anlamında kullanılır. Topçuda top dürbünleri, toprak açısı, yanına ve yüksekliğine nişanı sağlayan parçalardan oluşur.[2] Top atışlarında hedefi vurabilmek için hedefin net bir şekilde tespit edilmesi, iyi bir mesafe ölçümü, dürbün vb. gereçlere ihtiyaç vardır. Ancak bu tür tertibatlar sayesinde başarılı bir atış gerçekleştirilebilir.

Telemetre, bir mesafe ölçme aletidir. İki nokta arasındaki uzaklığı ölçerek barut hakkının belirlenmesini ve namlu açısının ayarlanmasını sağlar.

Çanakkale Muharebeleri başlamadan önce ve başladıktan sonra özellikle bataryaların atış kontrol aletleri ve mesafe kestirme cihazları mevcut değildi.[3] Bunun böyle olması topçuluk eğitiminde sıkıntılar doğurmaktaydı. Bunun yanında daha önceden kaydedilmiş mesafeler ise bazı topların yanındaki grafiklerde yazılı olarak durmaktaydı.

240/35’lik toplarda farklı ağırlıklarda mermiler kullanılmaktadır. Bu topta, Adi Dane (Tapalı), Sert Dane, Çelik Zırh Dane, Külahlı Zırh Dane, Tahrip Dane ve Dip Tapalı Tahrip Dane gibi mermiler kullanılmaktadır. Bu mermilerden 215 kg ağırlığındaki Adi Dane (Tapalı) (80 kg kara barut ile), Sert Dane (14 kg kara barut ile) ve Çelik Zırh Dane (20 kg kara barut ile) ilk hızı 550 m/sn olmak üzere 11.000 m’lik menzile sahiptir. Yine 190 kg ağırlığındaki Külahlı Zırh Dane (45 kg trotil ile) ve Tahrip Dane (15 kg trotil ile) ilk hızı 650 m/sn olmak üzere 14.800 m’lik menzile sahiptir. 140 kg ağırlığındaki Dip Tapalı Tahrip Dane ise ilk hızı 690 m/sn olmak üzere 14.300 m’lik menzile sahiptir. 240/35’lik topun mermisinin 1.000 m’deki son hızı 588 m/sn ve deleceği kalınlık ise 346 mm’dir. 5.000 m’deki son hızı 373 m/sn ve deleceği kalınlık ise 242 mm’dir. 7.000 m’deki son hızı ise 377 m/sn ve deleceği kalınlık 209 mm’dir.[4] 240/35’lik topun bu mermileri arasında özellikle tahrip danesi, dip tapalı tahrip danesi ve külahlı zırh danesi kullanılıyordu.

Tahrip Danesi, malzemelere ve insanlara karşı kullanılan, içinde paralanma hakkı olarak, yüksek süratli bir infilak maddesi bulunan mermidir.

Tahrip daneleri, patladıkları zaman parçalarıyla etki yapar. Tahrip danesinin bir dip tablası, atış sırasında uğradığı kuvvetlere dayanacak kadar kalın bir mermi gövdesi, tapayı burgu halinde tutturmak için yuva açılmış bir başlığı ve tapa başlığının üzerine dayandığı bir girintisi vardır.[5]

Dip tapalı tahrip dane (240/35’lik, 130-140 kg.)[6]

Tahrip daneleri, Çanakkale Muharebeleri’nde ağırlıklı olarak kullanılan mermilerdendir. Nitekim bu mermi etkili olsa da elimizde yeterince yoktu.


Çelik Zırh Dane (240/35’lik, 217 kg.)[9]

Muharebeler sırasında özellikle zırhlılara karşı kullandığımız bu mermilerden de maalesef elde yeteri kadar mevcut değildi.

Genellikle mermiler; trotil, asit pikrik gibi patlama kuvvetleri, daha çok kimyevi maddeler yerine tamamen siyah dumanlı barut ile doldurulmuştu. Yalnız büyük çaplı toplar için bir ara Avrupa’dan gelmiş az miktarda yeni cephane vardı. Bunlar da 35 çap toluna ait olan toplar içindi.[10] Uzun namlulu bu toplar için gelen yeni mermilerin sayısı da çok yetersizdi. Ayrıca kısa namlulu topların sayısının fazla olması bu topların atış sonrası fazla duman çıkarmaları da yerlerinin kolay tespit edilmesine ve yeni atış için zaman kaybına neden olmaktadır.

240/35’lik toplarda dumansız barutun az olması nedeniyle bazı atışlar kara barutla yapılırdı. Ayrıca bu toplarda merminin topa getirilip namluya sürülmesi ve nişan düzeninin sağlanıp ateş edilmesi uzun zaman almaktadır.

Ancak 18 Mart 1915 günü erlerin görevlerini yapmadaki istek ve çabalarıyla bataryaların ateş hızı, barış eğitimlerine oranla olağanüstü olarak bir kat daha artmış ve bu nedenle 240/35’lik toplar, dakikada 2 mermi atabilir duruma gelmişlerdi.[11]

240/35’lik topun amacına uygun bir şekilde kullanılabilmesi için gerekli personelin olması önemlidir. Bu toplar büyük ve çok zahmetli olduğundan dolayı fazlaca askere ihtiyaç duyulmaktadır. Top mermilerinin ağırlığı cephane sevkinin namluya sürülmesine kadar olan topçuluk hizmeti, topun atış süratini düşürmektedir.

1 adet 240/35’lik topun başında görevli topçu personeli (Fotoğrafta 37 asker vardır)

240/35’lik bir topun başında bulunan topçu personeline ve görevlerine bakmakta fayda olacaktır.

İst. Beşiktaş Deniz Müzesi kütüphane envanterinde yer alan; Hicri 1297 [1879/1880] tarihli 27 personelli 240/35’lik Kızaklı Krupp toplarınaait topçuluk talimnamesinde, talim başlangıcının top personeli numara ve görev tanımlarının beyanı ile başladığını görüyoruz.

1 numara Top Üstadı (Top Komutanı)

2 numara Top Üstadı (Top Çavuşu)

3 numara Uskuncacı (Top tomarcısı, Top fırçacısı, Namlu içi temizleyicisi)

4 numara Doldurucu (Topa mermi ve hartuç süren personel)

5 numara Kamacı (Top kaması bakımı ve tamirini yapan)

6 numara Mataforacı (Top vinci kontrolcüsü)

7 numara Kamacı Yardımcısı (Top kaması bakımı ve tamirini yapan personel yardımcısı)

8, 9, 10 ve 11 numaralar Mengeneci (Top mermisinin arabaya sabitleyicileri ve denge sağlayıcıları)

12, 13, 14 ve 15 numaralar Vinçci (Top vinci görevli personeli)

16, 17, 18, 19 numaralar Dirisacı (Top namlusunu hedefe çeviren personel-Yan nişanı)

20, 21 numaralar Milci (Topun namlusunu aşağı yukarı hareket ettiren personel-Yükseliş nişanı)

22 ve 23 numaralar Manivelacı (Topun kamasını açıp kapatan personel)

24, 25 numaralar Humbaracı (Top mermisi taşıyıcıları)

26, 27 numaralar Hartuçcu (Top mermisi hartucu (Barut hakkı) hazırlayan personel)

Topun başında bulunan personel hazır bir şekilde beklerken, top üstadının “Yanaş!” emriyle birlikte atış emrinin verilmesini beklemek için tetikte dururlar.

Büyük top hizmeti gerektiren 240/35’lik bir topun ateşe hazır hale getirilmesi için sayıca fazla askere ihtiyaç duyulduğu görülmektedir. Tabi ki de bu sayı sadece top için gerekli ortalama asker sayısıdır. Muharebe sırasında oluşacak yaralanma ve şehit olma durumlarında takviye birliği gelene kadar sağlam kalan askerlerin gayretleriyle mümkün olduğunca ateşe devam edilmeye çalışılırdı.

Böyle bir topun kullanılabilmesi ve etkin bir atışın gerçekleştirilebilmesi için gerekli matematiksel hesaplamaları yapabilecek askerlerin olması gerekmektedir. Bu durumda top komutanı ve top çavuşu topun vazgeçilmez unsurlarındandır.

Atışın gerçekleştirilmesi için fazlaca asker ihtiyacı duyan 240/35’lik bir topun nasıl ateşlendiğine bakmak gerekir. Bu topla atış yapabilmek için gerekli aşamalar şu şekildedir:

– Humbaracılar, cephanelikten mermi arabasına yükledikleri mermiyi topun arkasına, vincin yetişebileceği alana kadar çekerler. Mermilerin hızlı bir şekilde topa ulaştırılabilmesi için bazı toplar cephanelikten topun yakınında bulunan korunaklı yerlere de taşınırdı.

– Mataforacı, vinç kolunu ucundaki kanca, mermi arabasının üzerine gelecek şekilde indirir. Topun hemen sağında, vinç kolunun yanında vincin aşağı yukarı inip çıkarılmasını sağlayan çevirme kolu bulunmaktadır. Merminin kaldırılma işlemi bu kolun çevrilmesiyle vincin aşağı-yukarı hareketiyle gerçekleştirilir.

– Mengeneciler, vincin ucundaki kanca yardımıyla mermiyi mermi arabasıyla birlikte vince sabitler. Aynı zamanda mermi arabasına bir ip bağlayarak mermi topa kaldırılırken, mermi ucu topa bakacak şekilde denge sağlayarak merminin topa ulaşmasını sağlarlar.

– Mataforacı, sabitlenen mermiyi vinç yardımıyla yukarıya çeker.

– Milciler, topun namlu ağzını yere paralel olacak şekilde aşağı indirerek merminin namluya sürülmesi için hazırlar.

– Manivelacı, merminin topa sürülebilmesi için namlunun kamasını açar.

– Topun üzerinde bulunan vinçciler, topun üzerine çıkartılan vinç ucundaki mermiyi, vinç kolunu topun arkasına doğru çekerek, merminin namlu gerisine hizalanmasını sağlarlar.

– Doldurucu, vinçcilerin yardımıyla mermiyi iterek namlunun mermi haznesine kadar sürer.

– Hartuçcular, merminin namludan fırlatılabilmesi için gerekli olan hartucu (barut hakkı) hazırlar ve hartuç, doldurucu tarafından namluya sürülen merminin arkasındaki barut haznesine sürülür. Ardından kamaya barut hakkının ateşlenmesini sağlayacak olan ateşleme barutu yerleştirilir. (Merminin arka kısmında bulunan itici madde (barut, nitroselüloz vb.) mekanik ya da elektronik bir kapsül içeren ateşleme düzeneğiyle ateşlenir. Bazı top türlerinde itici maddenin ateşlenmesi için belirli bir miktarda barutun yakılmasıyla elde edilen sıcak alevden de yararlanılırdı.)

240/35’lik topun ateşe hazırlanması

– Manivelacı, topun kamasını kapatır.

– Milciler, topun namlu ağzını havaya kaldırır.

– Nişan düzeneği ve yapılacak atışın matematiksel hesapları yapılarak milcilerin namlu ağzını aşağı-yukarı, dirisacıların da topu sağa-sola hareket ettirerek namlu açısının ayarlanması sağlanır. Yapılan matematiksel hesaplar sonrası dirisacılar ve milciler aynı zamanda namlu ağzının seviyesini hedefe uygun açıya odaklar.

Etkin bir atış gerçekleştirebilmek ve hedefi vurabilmek için top tevcih aleti, telemetre, topçu dürbünü, açı ölçer vb. aletlerden yararlanılmaktadır. Bu aletlerin kullanılabilmesi için de topçuluk eğitimi almış askerlerin olması gerekir. Topçu komutanları daha önceki atılan mermilerin düştüğü nokta ile arasındaki mesafeyi telemetre aracılığıyla belirler. Yeni hedefinin mesafesini de bu mesafeye göre kararlaştırır. Atılacak merminin barut hakkı da buna göre belirlenir. Top tevcih ve açı ölçer aletleri yardımıyla topun namlu açısı ve yönü kararlaştırılarak yapılan matematiksel hesaplamalar sonrası milcilere ve dirisacılara verilen talimatla namlu hedefe yöneltilir. Bu hesaplama sonucu milyem[12] veya derece olarak milcilere bildirilir ve milciler namluyu istenilen açıya getirir.

Atış öncesi hedefe nişan alma hazırlıkları

– Hedefe nişan alındıktan sonra top komutanının “Ateş!” emri ile ateşleme düzeneği devreye sokulur ve atış gerçekleştirilir. Ateşlenen mermi namlu içinde gittikçe hızlanarak yol alır ve maksimum hıza ulaşarak namlu ağzından dışarı fırlar. Merminin ateşlenmesi sırasında açığa çıkan basınçlı gazların topu geri doğru itmesi bir geri tepme düzeneği aracılığıyla önlenir. Yivli toplardan fırlatılan mermi, havada kendi ekseni çevresinde hızla dönerek yol aldığından, dengesini kendi kendine düzenler. Mermi hedefe çarptığında patlar ve şiddetli basınç dalgaları gaz ya da çeşitli parçacıklar saçarak hedefi tahrip eder.

– Atışın ardından milciler hemen topun namlu ağzını yere paralel olacak şekilde aşağı indirir.

– Manivelacı, topun kamasını açar.

– Uskuncacı, elindeki tomar fırçası ile topun namlu içerisini temizler.

Atışın ardından namlu içerisinde yanan barut parçacıkları kalmaktadır. Tomar fırçası ile namlu içerisi tamamen temizlenir. Namlu içi temizlenmez ise diğer atışlarda bu barutlar yanarak namlunun set-yivlerine zarar verir ve diğer atışta yeni barutun erken yanmasına neden olur. Aynı zamanda bataryaya düşen mermilerin havaya kaldırdığı tozlardan da namlu içerisine tozlar kaçabilmektedir. Bu yüzden her atıştan önce namlu içinin temiz olduğunun kontrol edilmesi gerekmektedir.

Bu aşamadan sonra topa getirilen mermi tekrar aynı aşamalardan geçirilerek ateşleme işi tekrar eder. Görüldüğü gibi 240/35’lik bir topta etkili bir atışın gerçekleştirilebilmesi için yeterince askere, zamana ve sürate ihtiyaç bulunmaktadır.

9 Ocak 1916 tarihinde Çanakkale Cephesi kapandıktan sonra Boğaz’daki top trafiği devam etmiştir. Bazı tabyadaki toplar alınarak başka tabyalara götürülmüş, hatta yeni bataryalar bile kurulmuştur. 1917 yılına kadar, Rumeli Mecidiye Tabyası’nda bulunan 2 adet 280/22’lik top, Kerevizdere Bölgesi’ne taşındığı için, Namazgah Tabyası’nda bulunan 2 adet 240/35’lik top da Rumeli Mecidiye Tabyası’na tabiye edilmiştir.

Çimenlik Tabyası’nda bulunan 1 adet 355/35’lik top Anadolu Hamidiye Tabyası’na taşınacağı için, Anadolu Hamidiye Tabyası’ndan 1 adet 240/35’lik top alınarak Topçamlar Tabyası’na kaydırılmıştır. Böylelikle Topçamlar Tabyası’nın 240/35’lik top sayısı da 3’e çıkartılmıştır.

Çanakkale Muharebeleri’nden bizlere yadigâr kalan 240/35’lik toplardan bazıları halen Çanakkale’de bulunmaktadır. 240/35’lik toplardan şu an 1 adedi Rumeli Mecidiye Tabyası’nda[13], 1 adedi Ertuğrul Tabyası’nda, 1 adedi Çimenlik Kalesi girişinde[14], 2 adedi Anadolu Hamidiye Tabyası’nda[15], 1 adedi Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Terzioğlu Kampüsü önü Çanakkale-İzmir karayolu kenarında[16] ve 1 adedi de Cumhuriyet Meydanı’nda[17] 152/45’lik topun yanında sergilenmektedir.

Cumhuriyet Meydanı’nda sergilenen topla ilgili Milliyet Gazetesi haberinde şu bilgiler yer almaktadır:

“Çanakkale Savaşı, Yörede Turistler İçin Canlandırılacak

Çanakkale’nin çeşitli yörelerinde yapılacak düzenlemelerle Çanakkale Savaşı’nın canlandırılacağı bildirilmiştir.

Konuyla ilgili olarak bilgi veren Çanakkale Belediye Başkanı Ender Gül İskele Meydanı’nda Çanakkale Savaşı’nı canlandıran yeni bir düzenleme yapılacağını, yol boylarına Çanakkale Savaşı’ndan kalma tarihi topların yerleştirileceğini belirtmiş ve şunları söylemiştir: Bu tür bir düzenleme ile kentimize ilk olarak gelen yerli veya yabancı bir turiste Çanakkale’nin tarihini çeşitli görüntüler ve düzenlemelerle anlatmayı amaçlıyoruz.”[18]

Çanakkale Boğaz Muharebeleri’nde kullanılan toplar teknolojinin gerisinde olmasına rağmen, Türk topçu sınıfının imkanları doğrultusunda vatanı müdafaa etme konusunda bir adım geri atmadıkları görülmektedir. Her türlü tertibata, cephaneye ve imkana sahip olan gemi toplarına karşı büyük bir sabır ve metanetle karşılık vermişlerdir.

Özellikle kale topu diye de adlandırılan birçok personel gereksinimi duyan 240/35’lik topların etkili olduğu bilinmesi, yoğun olarak gemi toplarını üzerlerine çekmesine neden olmuştur. Yoğun bombardımana karşı topların başında bulunan askerler mermi, toprak ve şarapnel altında vazifelerini yapmaya devam etmişlerdir.

Kahraman topçu sınıfı askerlerimizden kalan bu yadigâr topları en uygun bir şekilde kullanıldıkları yerlerde sergilemek, küçükte olsa askerlerimizin hatıralarına saygı duyduğumuzun bir ifadesi sayılabilir.

1914-1918 yılları arasında Çanakkale Boğazı’nı dünyanın en güçlü savaş gemilerine karşı kahramanca savunan Türk topçu askerlerini rahmet ve minnetle anıyorum.

Çanakkale Savaşları Araştırmacı-Yazar

Bayram AKGÜN

baryamakgun@hotmail.com

 

Bir cevap yazın