KOCAKARI İLAÇLARI VE PRATİK UYGULAMALAR

KOCAKARI İLAÇLARI VE PRATİK UYGULAMALAR
Devenin tabanı yumuşak olduğu için,
deveye at, eşek, katır, sığır, manda gibi hayvanlarda olduğu gibi nal çakılamaz.
Deveciler bunun çaresini pratik biryol ile bulmuşlardır.
Zifti yumuşayıncaya kadar ısıtarak, içine yeterli miktarda kum katarlar.
Daha sonra devenin ayağını bu zift-kum karışımına batırırlar.
Bu karışım devenin ayağına bir çorap gibi yapışır.
Bir nal görevi gören bu zift-kum nalı deveyi sert zeminlerde 10-15 gün idare eder
ve ayağını herhangi bir sakatlanmadan korur (Gülsöken 2010).

Devede diğer iri hayvanlar gibi, sinekleri kovacak uzun bir kuyruk ve yüzlek sırt kasları olmadığı için,
bu haşerelerin ısırma ve sokmalarından son derece rahatsız olurlar.

Deveciler bunun da çaresini bulmuşlardır.

İki litre zeytinyağına 0,3 litre kadar çam veya ardıç reçinesi katarlar.
Bunu kaynatıp, iyice birbirine karıştıktan sonra soğuturlar.
Daha sonra bu karşımı devenin bütün vücuduna sürerler.
Bu karışım deveyi tüm zararlı haşerelerin ısırma ve sokmasından korur.
Bu karışımın devenin vücudunu zararlı mikroplara karşı da koruduğuna inanılmaktadır.

Etkisi gidince, bu işlemi tekrar ederler (Gülsöken 2010:113-114).

Güreş sezonu başlayıp, bahar mevsimi geldiğinde,
deve bütün bir kış sezonu boyunca yem yemediği için,
oldukça zayıf düşmüştür.
Deve otlatılmaya bırakıldığında,
“kokusunda dolayı otları ayırtetmesin ve hepsini yesin” diye,
devenin burundeliklerinin ağzına katran çalarlar.
Bu uygulamanın devenin koku alma duyusunu bozduğuna inanırlar.
Ayrıca yine bahar döneminde sık sık deveye peynir altı suyu içirerek,
bu uygulamanın hem bağırsakları temizlendiğine,
hem de sindirimi hızlandırdığına inanırlar (Gülsöken 2010:114-115).

DEVENİN YAPISI
Deve dayanıklı, yetiştiricisine sadık, sabırlı, aynı zamanda inatçı ve kindar özelliğe sahip olan bir türdür.
Fizyolojik özellikler bakımından diğer ruminantlardan farklı olarak,
uzun süre açlık ve susuzluğa dayanabilmekte,
gerektiğinde idrar yapımını azaltıp, böbrek tubuluslarından üreyi resorbe ederek protein sentezlemesi gerçekleştirebilmektedir.
Vücut sıcaklığını gece ve gündüz sıcaklıklarına göre azaltıp arttırabilmekte,
beslenme şartlarının kötü olduğu durumlarda hörgücünde depoladığı yağ dokusunu kullanarak vücudu için gerekli olan enerji ve suyu temin edebilmektedir.
Kanında bulunan eritrositler yüksek ozmatik rezistana sahip olup,
uzun süren susuzluk sonucunda fazla su içilse bile zarar görmeden kalabilmektedir.
Morfolojik olarak çift tırnaklı olup,
tırnakları arasında deri kıvrımı ve taban altında kalın nasır tabakası bulunmaktadır.
Bu yapı devenin kumda ve karda batmadan hızlı bir şekilde yürümesine yardımcı olmaktadır .
Derisi kalın olup,
tüy yapısı dayanıklı,
geçirgenliği düşüktür .
Kalın sıkı bağ dokudan oluşmuş ağız yapısına bağlı olarak çölde bulunan dikenli gıdaları değerlendirebilme özelliğine sahiptir.
Erkek develerde ağız içinde sinirlendiklerinde ya da kızgınlık esnasında şişen, yumruk büyüklüğünde içi hava dolu bir mukozal kese bulunmaktadır.
Kızgınlık belirtileri kolaylıkla görülebilir. Boyunlarından ‘mislik’ adı verilen yağlı bir sıvı çıkar Arka bacaklarını yanlara açarak, kuyruklarını cinsel organlarına vururlar. Ayrıca bu pozisyonda işerler veya yumuşak bir dışkı çıkarırlar.

 

Görüntünün olası içeriği: bir veya daha fazla kişi, ata binen insanlar ve açık hava

Bir cevap yazın