Deve Nüfusu ve Deve cinsleri

(Conference Paper · August 2014)Tarihsel süreç içinde önce kervanların daha sonra da taşıma işlerinde develerden yararlanmanın
önemini kaybetmesi ile Anadolu’da deve sayısı da hızlı bir azalma sürecine girmiştir.
1935 yılında Türkiye’de 118.647 olan toplam deve sayısı,
1955 yılında 72.034,
1964 yılında 46.400,
1980’de 12.000’e
gerilemiştir. (Özbeyaz, 1997:48).
1995 yılına gelindiğinde Türkiye’deki deve varlığı 2000 başa kadar azalmıştır.
Deve güreşlerinde belirgin bir gerilemenin de eşlik ettiği 2000’li yılların ilk yarısı,
deve varlığındaki erimeye de yansımıştır.
2005 yılında 811 başa kadar gerileyen deve varlığı bu tarihten sonra deve güreşleri çevresinde
yaşanan ve “kültürel canlanma” olarak görülebilecek etkilerle yeniden yükselişe geçmiştir.

Küçük ama düzenli artışlarla
2010 yılında 1254 başa ulaşan deve sayısı,
2013 yılında 1349 başa ulaşmıştır.
2013 yılı verilerine göre Türkiye’de 17 ilde dağılış gösteren
toplam 1349 baş deve varlığı söz konusudur.
Bu miktarın %94’ünün (1274 baş) deve güreşi düzenlenen 8 ilde olduğu anlaşılmaktadır.
Aydın 425, Antalya 139, İzmir 220, Manisa 26, Çanakkale 201, Denizli 47, Muğla 174, Balıkesir 42

Güreş develerinin neredeyse tamamı İran’ın Salmas ve Urmiye kentlerinden Türkiye’ye getirilmektedir. Türkiye’de deve
yetiştiriciliği İncirliova’da Kaya ailesi ile Yazıdere köyü (İncirliova)’nde Yavuz ailesi tarafından sürdürülmektedir.
Az sayıda deve de Anamur-Silifke-Ermenek-Bozkır arasında her yıl Toros dağlarını aşarak
yarı göçebeliği sürdüren Yörüklerden sağlanmaktadır.
Vedat Çalışkan
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi
**********
Güreş develerine
iki yaşına kadar olan dönemde BODUK,
iki-üç yaş arasında ise DORUM denilmektedir.
Dört-altı yaş arasında DAYLAK adı verilen
develer güreşe sırtlarına bir çul örtülerek alıştırmaya başlanılmaktadır
Devenin güreşe hazırlığı, bakımı, beslenmesi için tutulan bakıcılara Savran adı verilmektedir
Altı yaşını dolduran daylaklara, sahipleri tarafından düzenlenen yemekli şölen eşliğinde havut giydirilir ve bu yaştan itibaren tülü olarak isimlendirilirler.
****ANTRENMAN
Güreşe iki ay kala egzersiz amaçlı olarak her gün yürütülen tülü’lerin, dur, yürü, çök, kalk gibi komutlarla eğitim görmeleri sağlanır.
Yürüyüşün mesafesi ve temposu kademeli olarak arttırılır. Güçlerinin artması için dağ ya da engebeli arazilerde yürümeleri sağlanır.
Tülü’lerin güreşe 1 ay kala günde en az 10 km yürütüldükleri bildirilmiştir .
Halk arasında deveden ter çıkana kadar yürütülmesi gerektiği, terleme durduğu zaman güreşe hazır olduğu düşünülmektedir .
Kasım ayının başlangıcında develere çul yerine havut giydirilir ve birlikte idman yaptırılır.
Havut güreşler bitinceye kadar (havalar ısınıncaya kadar) devenin sırtından çıkarılmaz

Görüntünün olası içeriği: bir veya daha fazla kişi ve açık hava
Görüntünün olası içeriği: yazı

Bir cevap yazın