Bahattin Akbulut
Ali ÜGE Amca.
Mekanı cennet olsun.
Atına binerdi.
Körüklü cizmelerini çekerdi.
Çizmelere bakarak saçını tara.
Mahmuzları güneşi gözlerime taşırdı.
Bizim evin arasından, çayın arkasına giderken hep arkasından bakardım.
Çayı geçene kadar rahvan giderdi, ondan sonra topuklardı.
Bu at Ali amcanın ki gibi gidiyor. Bu at başka türlü gidiyor diye Kafamda ayırım yapardım.
Yıllar sonra “rahvan” kelimesini öğrenince, herşey yerli yerine oturmuştu.